Share This Article
Cengiz Özbek ile Performans Analizi
1- Tiago Djalo
Sergen Yalçın’ın 6 ayı aşkın süredir resmî maça çıkmayan ve FIFA Kulüpler Dünya Kupası’na götürülmediği Juventus’ta tam bir hazırlık kampı da geçirmeyen Tiago Djalo’yu bu karşılaşmada sahaya sürmesi hataydı. Üstelik de rakipte ligin belki de en hızlı santrforu olan Uchena Ogundu oynarken. Djalo zaten çok hızlı bir oyuncu değil. Hazır olmadığında daha da ağır kalacağı aşikârdı. Sergen Yalçın ve ekibinin bunu öngörememesi şaşırttı. O kadar kötü bir görüntü verdi ki savunmanın göbeğindeki partneri Felix Uduokhai bile onun yanında -ve açıklarını kapatmaya çalışırken- başarılı göründü.
2- El Bilal Toure
Djalo gibi Toure de hazır olmamasına ve takımla çok az sayıda antrenmana çıkmasına rağmen sahadaydı. Oysa Malili forvet geçen Kasım ayından beri sakatlık nedeniyle -Mart’taki iki millî maçını saymazsak- toplamda sadece 40 dakika sahada kaldı. Buna rağmen Alanyaspor maçında birçok takım arkadaşına kıyasla diri göründü. Beşiktaş’ın en büyük eksiklerinden biri olan atletizm konusunda katkı vereceği de şimdiden belli. Kafa vuruşlarında Abraham’dan daha etkili olacağı da anlaşılıyor. Abraham’ın aksine darbeli kafa vuruşu özelliğine sahip. Kariyerinde daha ziyade santrfor oynadı ama Beşiktaş’ta hızı ve fena olmayan dribling yeteneğiyle kanatta da fayda sağlayacaktır.
3- Orkun Kökçü
Geriden oyun kurma görevinin Orkun yerine Kartal Kayra Yılmaz’a verilmiş olması, millî futbolcunun daha az topla buluşmasına yol açtı. Sergen Yalçın tarafından rakip kaleye daha yakın konumlandırılmak istenen Orkun, savunma arasında kayboldu. Fizik olarak hâlâ tam randımanlı değil. Yine çok fazla pas hatası yaptı, geri dönüşlerde zorlandı. Beklenti, daha kreatif oynaması ve sorumluluk alması yönünde. Şu ana dek bunu karşılayamadı. Sergen Yalçın ile bu yönünün gelişmesi mümkün. Yalçın, oyuncularını inisiyatif kullanmaya teşvik eden bir teknik direktör.
4- Ernest Muçi
Sergen Yalçın’ın maç günü yaptığı özel konuşmayla Muçi’yi motive etmeye çalıştığı yönünde haberler çıkmıştı. Ancak sahadaki Muçi’de bir değişiklik yoktu. Muçi sahada kaldığı yaklaşık 60 dakika boyunca hücumda hiçbir varlık gösteremedi. Bu oyuncunun özellikle pas kalitesinde çok büyük sorun var. Kendi de bunun farkında ve o nedenle üçüncü bölgede pas opsiyonunu kullanmaktan imtina ediyor. Beşiktaş’a geldiğinden beri aynı durumu izliyoruz. Pasına güvenmediği için şut ya da dribling opsiyonlarını kullanıyor. Bu da genelde topları ezmesine ya da kaybetmesine neden oluyor. Kolektif oyunu da bozan bu kadar düşük bir pas kalitesiyle üst düzey takımlarda oynaması imkânsız.