Share This Article
Son yıllarda Beşiktaş taraftarı birçok olay ve art arda gelen başarısızlıklar nedeniyle fazlasıyla yıprandı ve üzüldü. Fakat bu karanlık diye tabir edebileceğimiz yıllarda siyah beyazlıların göğsünü kabartan bir takım var ki o da Erkek Basketbol Takımı. Görünüşe göre Dusan Alimpjevic’in liderliğindeki bu takım bu sene de taraftarları mutlu etmeye devam edecek. Üstelik bu mutluluğu bir ya da birkaç kupayla taçlandırmak işten bile değil.
Geçtiğimiz sezon ligde final oynayan Beşiktaş, bu sezon kadrosunda radikal diyebileceğimiz bir değişime gitti. Gidenlere ve gelenlere baktığımızda siyah beyazlıların her mevkide kaliteyi ve çeşitliliği daha fazla arttırdığını söyleyebiliriz. Burada yeni transferlerin etkisine geçmeden önce şube yöneticilerine de hak ettikleri takdiri vermemiz gerekiyor. Zorlu ekonomik koşullarda birçok takım ödemelerde problem yaşarken Beşiktaş’ta bu gibi sıkıntılar olabilecek en düşük seviyede kaldı. Bunun yanı sıra EuroLeague’deki takım sayısı artmışken, G-League, Japonya, Çin gibi pazarlar Avrupa basketbolunun elinden daha fazla oyuncu koparmaya başlamışken, kısacası market daralmış ve oyunculara verilen paralarda ciddi bir artış yaşanmışken Beşiktaş kadrosunu çok çabuk şekilde tamamladı. Üstelik alınan oyuncular da kendilerini kanıtlamış, EuroLeague seviyesinde oynayabileceklerini göstermiş oyunculardı. Takımın erken bir araya gelmesinin meyvelerinin özellikle sezonun başında Beşiktaş GAIN’e ciddi avantaj getireceği kanaatindeyim.
Tabii ki tartışmasız en önemli hamle ise son yıllarda kaybetmeyi kabullenen bir imaj çizen Beşiktaş camiasını fabrika ayarlarına getirebilecek “kazanan” karakterine sahip Dusan Alimpjevic’in takımda kalması oldu. Başarılı hoca takımın başında yer aldıkça Beşiktaş’ın yer aldığı turnuvalarda iddialı olacağını söylemek çok da yanlış olmaz. Siyah beyazlı takımın taraftarıyla da bütünleşen Koç Dusan, salon doluluğunu da tek başına arttırıyor. EuroLeague takımlarının da durumunu yakından takip ettiği bir dönemde Beşiktaş’ta kalmış olması, kendisine sunulan yol haritasına ve kulübe inancını gösteriyor.

Şu ana kadar hazırlık maçlarında da izleyebildiğimiz kadarıyla yeni transferlerin değerlendirmesine geçecek olursak öncelikle Dusan Alimpjevic’in geçen sezon yakaladığı hücum kalitesini daha da yükseltmek adına bir ekip kurduğunu söyleyebiliriz. Öncelikle oyun kuruculardan başlayacak olursak Allman ve Needham gibi performanslarıyla karar almaları oldukça değişkenlik gösteren iki oyuncunun yerine Devon Dotson ve Brynton Lemar takıma geldi. Her iki oyuncunun da takımı yönlendirmekten ziyade kendi skorlarını bulma konusunda daha meziyetli olduklarını söyleyebiliriz. Hazırlık maçlarında da Dotson’ın Lemar’a kıyasla daha çok ön plana çıktığını söyleyebiliriz. Dotson’ın özellikle asist anlamında verdiği katkı da oldukça kıymetli. Fakat sezon içerisinde bu kadar çok hücum silahına sahip bir takımda biraz daha yönlendirici bir oyun kurucu ihtiyacı can yakabilir. Bu noktada yine geçen sezon olduğu gibi Berk Uğurlu’nun katkısı kritik olacak. Oyun aklı koyma konusunda en güvenilir guard olan Berk, hazırlık döneminde ritmini yeni yeni yakalamaya başladı. Milli Takımdan kesilmesinin yarattığı moral bozukluğundan sonra bocalamasını doğal olarak görüyorum.
Yaz döneminin Beşiktaş adına en önemli hamlesi EuroLeague tekliflerine rağmen Jonah Mathews’u takımda tutmak oldu. Yıldız oyuncu hazırlık dönemini de gayet iyi geçiriyor. Üstelik bu kez sadece skorer olarak değil aynı zamanda asist yüküne de omuz veriyor ki bu durumu CSKA Moskova maçında gördük. Geçtiğimiz sezonun kritik isimlerinden Yiğit Arslan da bu sezon da yine takımın güvenilir ellerinden biri olacak. Kritik yerlerde sorumluluk almaktan çekinmeyen Kaptan, hazırlık maçlarında da bulduğu ceza üçlükleriyle takım arkadaşlarına alan açmayı sürdürdü. Hazırlık dönemini iyi geçiren isimlerden olduğunu söyleyebiliriz.
Forvet rotasyonunda ise önemli değişimler yaşandı. Conor Morgan takımda kalırken Dustin Sleva ve Kelan Martin’in yerine Anthony Brown ve Vitto Brown geldi. Her iki isim de ülkemizi yakından tanıyan önemli oyuncular. İki oyuncunun da daha etkin olduğu taraf sahanın hücum kısmı. Dolayısıyla işin hücum kısmında Beşiktaş’ın elini oldukça rahatlatacaklardır. Hazırlık dönemindeki performanslarına bakacak olursak Anthony Brown’ın Vitto Brown’a kıyasla bir tık daha iyi bir performans sergilediğini söyleyebiliriz. Ancak her iki oyuncunun da savunma katkılarını yükseltmeleri şart. Forvet rotasyonuna Türk oyuncu olarak katılan Canberk Kuş ise uzun maratonda süre aldığında katkı verebilecek bir isim.

Geçtiğimiz senelerde Beşiktaş’ın en yumuşak karnı olarak görebileceğimiz pivot rotasyonunda bu durum bu sene tamamen farklı. Takımın belki de en kaliteli ikilisi burada. Ante Zizic, yetenekleri ve oyunuyla NBA seviyesine kadar çıkmış bir isim. EuroLeague seviyesi için defoları daha çok can yakıcı olsa da EuroCup seviyesinin de üzerinde bir oyuncu olduğunu söyleyebiliriz. Çok iyi bir ribauntçu ve hücumda da kendi skorunu bulabilen bir isim. Savunması ise hep soru işareti oldu. Hazırlık döneminde de görebileceğimiz üzere Beşiktaş’ın hücumuna yepyeni bir özellik katmış. Ne Delgado, ne Terry alçak posttan skor üretebilen isimler değildi. Zizic ise hücumun sıkıştığı anlarda topu eline teslim edebileceğiniz bir uzun. Hırvat uzun hazırlık maçlarını da çok iyi geçirdi ki siyah beyazlıların en önemli sınavı diyebileceğimiz Dubai maçında da yıldızlaştı. Ismael Kamagate ise henüz 24 yaşında ve oldukça potansiyelli bir isim. Şu ana kadar o potansiyelini çok yansıtamasa da Dusan Alimpjevic’in ellerinde kariyeri başka bir yere doğru şekillenebilir. Zizic’in aksine çok iyi bir çember savunucusu ve oldukça atletik. O da hazırlık maçlarında bu yeteneklerini sergiliyor. Zizic ve Kamagate’nin birbirlerini iyi tamamlayan bir ikili olmalarını bekliyorum. Bu da siyah beyazlılara derinlik katacaktır. Kısacası Beşiktaş GAİN’in uzun rotasyonu şu anda EuroLeague’deki bazı takımlardan bile iyi ve kaliteli diyebiliriz.

Takımın hazırlık maçındaki genel performansına da değinecek olursak Zenit maçı hariç hücumda çok zorlanılmadığını söyleyebiliriz. Zaten bu kadronun da beklentisi bu yöndeydi. Dusan Alimpjevic, geçen sezon takımın oyununu daha çok hücum kısmına doğru kaydırmıştı ki bu yaz döneminde de o sistemi geliştirecek, eksiklerini kapatacak hamleler yapıldı. Takımın savunma performansında ise bazı soru işaretleri var. Bazı oyuncuların konsantrasyonları henüz beklenen seviyede değil. Bu durum özellikle daha sert rakip olarak nitelendirebileceğimiz Dubai ve CSKA Moskova maçlarında daha çok göze battı. Yine de genel olarak siyah beyazlıların performansını iyi olarak nitelendirebiliriz.
Son olarak sezon beklentilerinden de bahsetmek gerekirse Beşiktaş GAİN’in bu sezon EuroCup’ta en önemli favorilerden biri olduğu aşikar. Bu sezon EuroLeague kapısından girmek için bulunmaz bir fırsat niteliğinde. Ligde de Fenerbahçe Beko ve Anadolu Efes ikilisini en çok zorlayabilecek takım olarak Beşiktaş’ı gösterebiliriz. Toparlayacak olursak Beşiktaş GAIN, Dusan Alimpjevic önderliğinde buralara kazıya kazıya geldi ve artık bu birlikteliğin kupayla taçlanabileceği bir sezon bizleri bekliyor.