Tüm Yazıları
Beşiktaş yaşanan travmatik Fenerbahçe mağlubiyeti ve sonrasında iyice ayyuka çıkan (medya tarafından da iştahla körüklenen) yıldız oyuncu-hoca çatışması sallantısı içinde çıkabileceği en iyi deplasmanlardan birine çıktı dün. Antalyaspor, neden ligin en az xG üreten takımı olduğunu gösteren bir oyun felsefesiyle başladığı maçta, rakibinin ne kadar kırılgan olabileceğini fark edip işleri dengelemişken, Beşiktaş taraftarının sene başından…
Tarihi olayları anlatan filmler, zamana yayılmış gelişmeleri efektif bir şekilde izleyiciye sunabilmek için bazen artistik özgürlük kullanır ve sanki her şey peşi sıra meydana gelmiş yahut olaylar olduğundan daha dramatik biçimde yaşanmış gibi gösterir. Filmi izledikten sonra öğrenirsin ki aslında öyle son dakikada bir şeyler olmamış, ya da karakterler o kadar zirveye çıkmamış/dibi görmemiş… Maalesef…
Beşiktaş, skoru alıp haysiyetini bıraktığı Konyaspor maçından sonra sahaya ne koysa bir ilerleme olacaktı zaten, yahut olmak zorundaydı diyelim. Hâl böyleyken gene hayal kırıklığına uğratan bir 45, hatta 55 dakika izledik fakat sonrasında takım -biraz da Kasımpaşa’nın izin vermeye başlamasıyla- bir şeyleri çözmeye başladı. Ön alandaki cılız ama etkili presinden vazgeçen Kasımpaşa, Beşiktaş’ın stoperlerini biraz…
Geçen maç yazısında “ne zaman klavyenin başına geçsem olay oluyor, maça dair çok şey yazamıyorum” diye yakınmıştım. Yaradan sesimi duymuş olmalı ki, Beşiktaş’ın hiçbir şey oynamadığı bir maç izletti bize ama skoru da aldığımız için krize girmedik. Beşiktaş gibi senelerdir savrulan bir kulübün bu tür maçlara da ihtiyacı var diyelim. Tabii şunu da unutmamalı: bir…
Bu sene ikinci defa maç yazısı yazmak için klavyenin başına geçişim bu, ve maalesef bir önceki yazıda olduğu gibi gene saha içine dair manalı yahut özgün maksimum iki paragraflık materyal var elimde. İyi yahut kötü denemeyecek bir oyunla en azından arzu edilen sonuca ulaşmak üzereyken 2 dakikada krize sürüklenebilen bir camia olma konusunda Beşiktaş doktora…
Başlamadan şunu belirteyim: Beşiktaş’ın dört yıldır içinde bulunduğu ve gittikçe daha da kötüleşen buhranı damıtılmış hâliyle yaşadım bu yazının oluşma sürecinde. Maçın öncesinde ve ilk yarı esnasında sahadaki dizilişe, hocanın stratejisine, takımın denediği aksiyonlara dair notlar alırken ilk yarı sonu ve ikinci yarı başında oynanan o 5 dakikalık bölümde her şey darmadağın oldu. İkinci yarı…
Beşiktaş’ın futbolun gerçeklerine tam uyum içinde, sahada kendisinin tam zıddı olarak atletik bir takım görüntüsü veren Shakhtar Donetsk’e elenmesi kulübü bir krize sürükleyeyazsa da -ki son 4 seneden öğrendiğimiz üzere rüzgar hâlâ dinmemiş olabilir- aslında şu aşamada Konferans Ligi’ne katılmak mevcut şartlarımıza çok daha uygun bir rota. Bugün anket yapılsa Beşiktaş’ın birinci ihtiyacına transfer denir,…