Share This Article
Bir kulüpte uzun yıllar forma giyen yerli oyuncuların ciddi bir handikabı oluyor. Takımın başarısız olduğu sezonlarda en sert eleştiri okları bu futbolculara yöneliyor. Necip Uysal da bunun en iyi örneklerinden biri. Beşiktaş’ta 15 yılı aşkın süredir A takım forması giyen Necip, Göztepe maçının bitiminden beri sosyal medyada ‘linçleniyor’.
Peki, Necip bu tepkileri hak ediyor mu?
İleri yaşta geçirdiği ağır sakatlık nedeniyle bir yıl sonra ilk kez (Shakhtar maçında oynadığı 3 dakikayı saymazsak) sahaya çıkan bir oyuncuya bu denli acımasız eleştiriler yöneltmek doğru mu?
Üstelik 34 yaşındaki Necip’in ön libero olarak sahaya sürüldüğü maç da Göztepe deplasmanı. Yani ligin en atletik takımı. Ve karşısındaki orta saha oyuncuları da ligin belki de en hızlı futbolcuları arasında olan Dennis ve Olaitan.
Sakatlık nedeniyle daha da ağırlaşmış bir Necip’i bu rakiplere karşı oynatan Sergen Yalçın’ın hatalı tercihi ya da teknik direktörü bu karara iten yanlış kadro mühendisliği değil midir asıl konuşulması gereken? Yedek kulübesinde Necip dışında defansif yönü güçlü birer 6 ve 8 numara bulunmaması değil midir asıl hata?
Tabiri caizse Necip’i Göztepe’de ‘piranaların’ önüne atan Sergen Yalçın benzer bir hatayı altı aydır resmî maça çıkmamış olan Tiago Djalo’da da yapmıştı. Djalo’yu Alanya’da ligin muhtemelen en süratli santrforu Uchenna Ogundu’nun karşısına koyarak bu futbolcunun sahada zor durumlara düşmesine neden olmuştu.
Necip lincinde işin bir de vefa boyutu var.
Necip zaten Beşiktaş’ta oynamaya başladığı günden beri yetenekleri tartışılan bir oyuncu. Ama sahaya çıktığında da her zaman elinden gelenin en iyisini vermek için mücadele eden de bir futbolcu. Yıllardır en sıkıntılı zamanlarda sahaya atılan ve oynatıldığı hiçbir mevkiden şikâyet etmeden formasını terleten bir Beşiktaşlı. Bu maçlara Beşiktaşlı taraftarların hâlâ keyif ve gururla andığı Liverpool, Tottenham, Napoli ve 4-3’lük Fenerbahçe zaferleri de dâhil.
Kaptan olarak sahaya çıktığı ve Beşiktaş’ın Liverpool’u elediği maçta Balotelli ve Sturridge ile cansiparane mücadele eden de aynı Necip’ti, Kadıköy’de attığı kafa golüyle Fenerbahçe ağlarını sarsan da.
Hatta bu kadar geriye ya da uzaklara gitmeye de gerek yok. Necip’in linç yediği son maça ev sahipliği yapan Gürsel Aksel Stadyumu’nda 2021 yılında Göztepe ile oynanan şampiyonluk maçında da sahadaydı Necip.
Fakat işte futbolda dün yok. Yok ama vefa denen bir erdem de var. Beşiktaş’ın ona en ihtiyacı olduğu anlarda sahaya çıkıp her şeyini veren Necip’e böylesi ağır bir sakatlık sürecinin ardından bu kez de taraftarlarca gösterilmesi gereken bir müsamaha en azından beklediğim.
Buradan Necip’e de kendisinden neredeyse 10 yaş büyük bir abisi ve Beşiktaş’ı 35 yıldır yakından takip eden bir Beşiktaşlı olarak tavsiyem, zaman zaman hakarete dahi varan bu tepkilere çok aldırış etmemesi. Bu gözler, Beşiktaş’ın efsanevi Başkanı Süleyman Seba aleyhinde vefasızca “Ahmet Dursun Seba gitsin!” diye bağıranların bir sene sonra aynı futbolcuyu yuhaladığını da gördü. Maalesef futbol nankör, bazı taraftarlar ise daha da nankör.